BENİ DUYUYOR MUSUN ?


    Benim sekiz yılı aşan bir evliliğim ve Tanrı’nın bana hediyesi olduğunu düşündüğüm 3.5 yasında, dünya tatlısı bir oğlum var .Onu kucağıma aldığım ilk ani unutamam; heyecanım kalp atışlarımı, hislerim ise adeta hayata bakışımı değiştiriyordu.

    Emir doğduğunda ilk yaptırdığımız işitme testinden geçemediğimiz için ilk kontrol günümüze tekrar randevu verildi.Bizim için çok önemli olabilecek bir ayrıntıyı çokta telaşlanmadan atlattığımızı anımsıyorum .

    Altıncı günkü randevumuzda ikinci işitme testi yapılırken,cihazda tik işareti çıkana kadar kafamdan geçen senaryolar çok şükür ki uçup gitmişti.Derin bir nefes almıştım;minik prensim duyuyordu! Bu ilk sınavdan başarıyla geçtiğimizi düşünerek hastaneden ayrıldık.

    Saatler,geceler nekadar da hızlı geçiyordu. Günlerim emzirme,gaz çıkarma,uyutma şeklinde rutin bir hal alsa da ben hiç ama hiç sıkılmıyordum. Onun için heyecanla seçip aldığım giysileri giydirirken kelimelere sığdıramadığım hislerimi; “iyi ki seni doğurmuşum”dediğimi Emir anlayamasa da,hissettiğim yüce sevgiyi gözlerimde görüyordu.

   Oğlum konuşması gereken dönemlere geldiğinde biraz yavaş geliştiğini hissetmek beni oldukça tedirgin ediyordu.Bu dönemi geçiren birçok kişi,”her çocuğun konuşma yaşı bir değildir,zaten erkek çocukları geç konuşur,panik yapacak birşey yok”gibi öğütler verdikçe tedirginliğim azalıyor,aradan birkaç ay geçince tekrar o konu üzerinde yoğun olarak düşünmeye başlıyordum. Oğlum üç yaşını doldurunca beni haklı bir telaş sardı. Artık belirgin olarak her seslenişimde aynı tepkiyi vermiyordu.Onunla anne-oğul yaptığımız müzürlükarla güzel vakit geçirirken, şarkılarda danslar edip kitaplar okurken beni dünyanın en mutlu insanı yapan minik prensim kalabalık içinde neden bakmıyordu? Emir’in isteklerini yapmaktan ve şımartmaktan hiç gocunmayan ben, onun beni dinlemediğini düşündüğüm zamanlarda sinirli bir kadın olup çıkmıştım! Kendimi “beni duyuyor musun!” diye bağırırken yakaladığımda, o halime ben bile inanamıyordum.

    Bir terslik olduğu konusunda ısrar etmemle gittiğimiz çocuk doktoru bu konuyu araştırabileceğimizi söyledi.Benim için en uzun,en sıkıntılı ve başka herşeyin en manasız olduğu yıl başladı. Nörologlar,psikiatristler,eğitmenlerden başlayıp kapı kapı gezerken,herbiri kendi alanında eğitime gönderme telaşına düştü. O eğitim, bu doktor derken araştırmadığımız hiçbirşey kalmamıştı. Evet “kalmamıştı” diyorum çünkü buarada kulak doktoruna da götürmüştük.O da bize Emir’de kendi alanında bir problemden olabileceğinden bahsetmemişti. Meğer kendi alanı bile olsa bir hekimin nasıl yanılabileceğini; araştırmalardan bitap düşmüş ,uykusuz ve ağlayarak geçirdiğim gecelerden sonra öğrendim.

    Kendi gözlemlemelerime dayanarak kulak doktoruna tekrar kontrol ettirmek ve işitme testi yaptırmak istedim. Emir çok zeki,uyumlu, paylaşımcı ve arkadaşlarını kucaklayan bir çocuk. Bazı konuşmalarımıza yanıt vermemesinin bir nedeni olmalıydı. Doktorumuz ,aklımızda böyle bir şüphe varsa test yaptırabileceğimizi söyledi ve bizim için yine bilmediğimiz bir alanda, yeni, sevimsiz bir serüven başlamıştı .

    Ertesi gün odyoloji bölümünden ilk randevumuzu alıp,kafamda büyük bir soru işaretiyle işitme testine gittik.Ben oraya giderken bir sorunla karşılaşacağımıza yüzde on gibi düşük bir ihtimal vermiştim fakat test sonucu hiç beklemediğim şekilde geldi karşıma; sonuç, bir kulakta 60db,diğerinde ise 50db işitme kaybıydı. O an sanki dünya başıma yıkılmıştı! Ellerim titremeye,gözlerim bulanık görmeye başladı.Hastanenin kapısına çıkıp Emir’den gizli akıttığım gözyaşlarımda; yaşayabileceğim olumsuzluklara kendimi nekadar uzak hissettiğim saklıydı.

   Günlerce bir sürü test yaptırıp, sonucun gerçekliğini kesinleştirmeye çalışırken birtaraftan da olayı kabullenmeye çalışıyordum. Hastanede gördüğüm, çözümü olmayan hastalığa sahip bir çocuk annesinin “keşke bizimde sorunumuz işitme olsaydı” demesi duvar gibi yüzüme çarptı.Herşeye rağmen şükretmem gerektiğini ve acıların biz insanlar için olduğu gerçeğini o an anladım. Son bir yıldır bu araştırmaları yaparken aklıma gelen kötü senaryolar silinmeye başladı. Yerini, kabullenmem gereken net ve açık bir teşhis aldı; ‘işitme kaybı’.

   Şimdiye kadar bunu nasıl farketmedim diye kendimi suçlarken, Odyoloji doktorunun “oğlunuzun yaşı çok küçük, bu tip bir işitme kaybı olmasaydı dahi olabilecek bir artıkülasyon sorunu var, bunu anlamış olmanız bile büyük bir başarı”demesi bana gittiğimiz onca doktorun bizi nasıl da yanılttığını hatırlattı.

   Artık minik prensimin iki kulağında da işitme cihazı var.Onu her çıkarıp taktığımda içim fena halde yanıyor.Yetişkin bir insan için bu derece işitme kaybı çok önemli değilmiş fakat ‘öğrenme çağında olan çocukarın bu cihazı kullanması şart’ dedi doktorumuz.

    Bu yazımdan önce heyecanla yazdığım ‘doğum hikayem’de , oğlumun hamilelik haberini almamdan başlayarak, o şahane şüreci nasıl geçirdiğimi, benim için kutsal olan anneliğe nasıl başladığımı ,yaşadığım heyecanların bana neler kattığını yazmıştım bu yaşayacaklarımdan habersiz.

    Hayatla ilgili tecrübelerinden bahseden büyükerimi dinlerken, söylenenleri nekadar az önemsediğimi şimdi daha iyi anlıyorum. Bu denli önemli deneyimleri kesinlikle paylaşmamız gerektiğini düşünüp bu konu hakkında yazmak ,annelerin benim yaşadığım sorunları yaşamaması için, onların problemlerine ışık tutmak istedim.

    Bu olay; yaşadığım en kötü tecrübe oldu,farkındalıklarımı çok geliştirmem gerektiğini öğretti. Hayatta yaşarken karşılaşabileceğimiz şeylerin aslında ne olduğunu bilmeden yaşadığımızı anlattı.Bu yaşıma kadar beni en çok kahreden konu olan işitme sorunumuz, çözümlenince en mutlu olduğum mevzu oldu ne garip; Anne olmanın en büyük getirisi buymuş!


                                       Tüm annelere sevgilerımle
                 
                                                                                             Melis Dilmener

2 yorum:

  1. Cok etkileyici bir yazı.. Bir anne olarak etkilenmemek mümkün değil.. Karşılaştığımız zorluklara nasil tepki verdiğimiz cok önemlidir.. Tebrik ederim bu yazınız tüm annelere yol gösterici olacaktır.

    YanıtlaSil
  2. 🙏🙏🙏 canım benim eline yüreğine saglıkk

    YanıtlaSil

Yorumlarınız için teşekkürler...