Hepimiz kendimize has kişilik
özellikleriyle dünyaya geliriz. Farklı
karakterlere sahip olmamız bizi başkalarından ayırır.Güler yüzlü ya da
melankonik olmak, sınırlı ya das akın, içe dönük veya dışa dönük olmamız gibi
her türlü özellik bizim karakterimizi belirliyor.
Karakter yapısı bir kişisel özellik
olduğundan daha doğmadan belirlenmiş haldeymiş. Ben de bunu öğrendiğimde tıpkı
sizler gibi şaşırmıştım. Genlerinimiz sahip olduğumuz birçok kişisel özelliği
belirliyor. Erken çocukluk döneminde de bazı özelliklerin eklenmesiyle
karakterin büyün bir kısmı 6-7 yaş civarında tamamlanmış oluyor.
Çocuklarımız da tıpkı bizler gibi farklı
karakter yapılarıyla dünyaya geliyor.Bazı çocukların genleri anne ve babalarına
çok benzer olasa da birçoğunda karakter ve zevkler farklılık
gösterebiliyor.Örneğin; çok sakin, süslü giyinmeyi,makyaj yapmayı çok seven bir
annenin, tam tersi hiç süslenmeyi sevmeyen erkek oyuncaklarıyla oynamaktan
mutlu olan, herşeye aşırı tepkiler gösteren bir kız çocuğu olabiliyor.Aynı
şekilde erkek için de bunun tam tersini düşünebiliriz.
Çocuğumuzun kendine has karakteri,yapısı ve
mutlu olduğu şeyler vardır.Aynı zamanda bizden olduğu kadar arkadaş çevresinden
de etkilendiğini unutmamak gerekiyor.Özellikle okul önce eğitiminde aile okul
ve arkadaş faktörlerinin çocuğun karakterinin belirlenmesinde çok fazla önemli
rol oynadığı ispatlanmış.
Halk arasında dilimizde dolaşan
“Annesinin kızı”, “Babasının oğlu” gibi cümleler aslında çocuğumuzun ne kadar
da kendimize benzemesini istediğimizin bir göstergesi.Fakat onlarda olumlu ve
oumsuz birçok karakter özelliklerine sahip ve bunlar tamamı ile bizim
özelliklerimize benzemiyor.Eğer çevreyi rahatsız etmediği ve kendisine bir
zarar vermediği sürece çocuğumuzun sivri
yanlarını biraz törpüleyerek uyumlu bir hale getirebiliriz. Olumsuz özellikleri
rahatsızlık verecek ve kendine zarar verecek boyutta ise bir uzman desteği
almakta fayda var.
Fakat şu bir gerçek ki, anne baba olarak
çocuğumuz bizden farklı düşünüyor ve farklı yapıda özellikler sergiliyor diye
onu değiştirmeye çalışmak hiç bi rise yaramayacağı gibi onun bizden
uzaklaşmasına da yol açabilir.
Gözlemler ve yapılan araştırmalar sonucunda
ortaya çıkmış ki 6 yasin altındaki
çocuklarda karakter oluşumunda en önemli olanın, sevgi, birlikte oyun
oynamak,çocukla tensel temas kurmak olduğu görülmüş.Anne ve babası güzel bir
dille konuşan, sevgiyle büyüyen çocukların ruhsal ve fiziksel gelişimlerinin de
sağlıklı olduğu ortaya çıkmış.
Görülen o ki, tek başına sevgi bile birçok
olumsuzluğun önüne geçebilecek güçte. Karşılıksız, kayıtsız ve şartsız sevgi
ile, herhangi bir koşula bağlamadan, çocuğumuzu kimseyle kıyaslamadan, her
özelliği ile kabul etmek çok önemli.
Çocuklarımız
biz nasılsak öyle hareket etmeye başlar, bu yüzden onları eleştirmeden önce
kendimizi ve davranışlarımızı değiştirmeliyiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız için teşekkürler...